Çocuklar ve Teknoloji: Korkutucu İçerikler ve Oyunlar
Çar, 11/09/2022 - 17:10 tarihinde admin tarafından gönderildi

Çocuklar ve Teknoloji: Korkutucu İçerikler ve Oyunlar

 

Hayvanlardan, karanlıktan, doğaüstü varlıklardan (canavar vb.), ölümden, sevdiği birini kaybetmekten korkmak erken yaşlarda karşımıza çıkan korkulardandır. Okul öncesi çocuklarda soyut kavram gelişimi ile çocuklarda korkular görülmeye başlar. Çocuklar bazen gerçek olan ile gördükleri arasında ayırım yapmakta zorlanabilirler. Bu nedenle de izlediği şeyleri gerçek sanabilirler. Kimi zaman “Bu canavar gelip beni de alır mı? Benim de yatağımın altından canavar çıkar mı?” gibi söylemleri duymak bu yaşlarda mümkündür. Bazı durumlarda da korkulmayacak nesneleri yüksek seslerle eşleştirip korku yaratır hale gelebilir. Çocuk bu yaşta izlediği şeylerin etkisinde kalabilir.

Kimi zaman bu korkular çocuğun günlük yaşamını etkileyebilecek sorunlara neden olabilir. Bir karanlık korkusu “Anne, ben gidemiyorum, benimle tuvalete gelir misin”, “ama ben odama kendim gidemem ki” gibi cümleler duymamıza, evdeki odalara yalnız gidememesine ve bizden ayrılamamasına sebep olabilir.

Günümüzde birçok oyuncak, oyun, uygulama, korku öğeleri içermektedir. Örneğin; Huggy Wuggy, Brawl stars, among us, hello neighbor, ink machine gibi. Online oyunlar, bu oyunlarla ilgili videolar, reklamlar ve hatta pelüş oyuncaklar… Bu içeriklere çocuklarımız birçok yerde maruz kalıyor. Çocuklarımıza yaşlarının üzerinde korku ögeleri içeren içeriklerden korumak için ebeveyn olarak bazı önemler almakta fayda vardır. Burada telefon tablet gibi teknolojik aletlere ebeveyn koruma programları ve kısıtlamalar eklenebilir. İnternet ve teknoloji ile ilgili bir şey yapılacağında bizim gözetimimizle yapılması büyük önem taşımaktadır.

Son yıllarda ülkemiz, dünya çapında çocuklara korku, şiddet, depresyon ve intihar düşünceleri aşılayan oyuncak, oyun ve uygulamaları yasaklanmaya başladı. Buna örnek olarak aşağıdakileri verebiliriz.

  • Huggy Wuggy, Momo, Mavi Balina

Özellikle okul öncesi dönemde olan çocuklarımızı bu tarz içeriklerden korumalıyız.

 

Peki ebeveynler olarak teknoloji ile ilgili bizler neler yapabiliriz?

  • İlk olarak çocuğumuza teknoloji kullanımında sürelerinin ve kısıtlamalarının neden gerekli olduğuna dair nedenlerinizi sunmalısınız. Konulan sağlıklı sınırlar, çocuğunuzun değerli hissetmesi için ve sizin motivasyonunuzu anlayabilmesi için oldukça önemli. Eğer bu sınırların sebebini bilir, anlar ve içselleştirebilirse daha verimli olacaktır. Ayrıca bu konu ailenizde bir çatışma sebebi de olmayacaktır.
  • Küçük hatırlatıcılar koymak, belki zamanlayıcılar oluşturmak ve bu zamanlara uyduğunda küçük teşekkürler vermek uygun olabilir.
  • Bu yaş grubunda sadece zararlarını bilmek, sınırları anlatmak işe yaramaz. Çocuktan zevk veren bir şeyi alıyorsak bunun yerine keyifli bir şey koymamız gerekmektedir. Yani teknolojik cihaz veya internet kullanımını azaltmamız için onunla yapabileceğimiz etkinlik seçeneklerini belirleyip, çocuğu başka bir yere kanalize edebilirsiniz. 
  • Oyunlar ve oyuncaklar ile ilgili güncel konular ve gelişmeler hakkında haberdar olabilir ve bir oyuncak almadan veya oyun oynamasına izin vermeden önce onu araştırabilirsiniz.. Unutmayın ki, çocuğumuzun ne oynadığını ve ne izlediğini bilmek bizim sorumluluğumuzdadır.
  • Forum siteleri ya da oyunlar için hazırlanan reyting sitelerine girilebilir ve oynanan oyunların içeriğine, yararlarına veya zararlarına bakabilirsiniz.
  • Ebeveynler olarak bizlerin de rol model olmamız faydalı olabilir. İnternetle yaptığınız aktivitelere dikkat etmek, başka bir etkinlikle uğraşıyor iken örneğin yemekte masada telefon kullanmamak, televizyon izlememek gibi noktalara dikkat edilebilir.
  • Ayrıca teknoloji kullanımı sadece pasif bir konumda olmayabilir. İzlediğiniz şey ile ilgili resimler yapmak, onunla ilgili canlandırmalar yapmak süreci aktif ve ilişkisel bir yere taşıyacaktır.
  • Çocuğunuz internete girdiğinde izole bir yerde girmesini değil, evin ortasında bir yerde girmesi için teşvik edebilir ya da böyle bir ortam hazırlayabilirsiniz.

Oyun, oyuncak, uygulama gibi araçlar çocuğumuza kaygı veya korku yaşatabilir demiştik. Bu durumda bizden gelecek duygusal desteğe ihtiyaç duyuyor olabilir. O zaman neler yapabiliriz?

    • İlk önce ebeveynler olarak ‘çocuk unutur’ dememek önemlidir. Bu konu üzerinde çalışmak, çocuğun her duygusu üzerinde durulması ve duygusunun görülmesi gerekmektedir.
    • Öncelikle ebeveynler olarak korku duygusundan korkmamalıyız. Korku, mutluluk, üzüntü gibi hayatımızın içinde olan bir duygudur. “Bunda korkacak ne var?!”, “Bak kaç yaşına geldin hala korkuyorsun!”, “Erkek adam korkmaz.”, “Senin bu korkaklığınla ne yapacağız bilmem?!” gibi cümleler korkuya başka duyguların da eşlik etmesine neden olabilir. Çünkü bu cümleler çocuğunuzun değersizlik, yetersizlik ve zayıflık hissetmesine sebep olabilir. “Ama bak korkulacak bir şey yok” demek hem korkusunu hem de çocuğu yok saymak gibi algılanabilir. Bu nedenle “izlediğin şey seni korkutmuş/ korkuyorsun/ en çok korkutan kısmı neydi?” gibi korkuyu kabul edip üzerine biraz konuşmaya kapı açılması faydalı olacaktır.
    • Korkacak bir şey olmadığına dair çocuğumuzu ikna etmeye çalışmak yerine korkularını dinlemek, duygusuna yer vermek, neler yaşadığını fark etmek, hissettiklerini anlamaya çalışmak önemlidir. Çocuğun yaşadığı, var olan duyguları göz ardı edilmemelidir. Örneğin savunmacı bir tutum yerine empatik dinleme ve yansıtma uygulanabilir “bundan korkmuşsun, seni çok korkutuyor”gibi.
    • Buna destek olmak için kendi korkularımıza da yer vermek çocuklara iyi gelir. Örneğin çocukken nelerden korktuğumuza değinmek. Hatta o kadar korkardık ki ağlardık, kaçardık, ebeveynlerimizin arkasına saklanırdık belki de. Kendi yaşadığı duyguların benzerlerini yaşıyor olduğumuzu duymaları bu duyguları daha kabul edici kılar, normalleştirir.
  • Korkuyu somutlaştırmak faydalı olabilir. Örneğin korku sebebini resmetmek, arzu ederse resmi yırtmak, buruşturmak, üzerinde mizah gücünü kullanıp denetim sağlamak ya da korkuya mektup yazmak, hikâyeleştirmek faydalı yöntemlerden olabilir. Bu durumda o korkusu üzerinde güce sahip olmasına destek olabiliriz.
  • Çocuklar korku hissederken en çok aradıkları his güvendir ve bu hissi sağlayacak birine ihtiyaç duyarlar. Özellikle yatarken evin güvenli bir yer olduğuna ve yanında olunduğuna vurgu yapılabilir. Sık sık cümleleriniz ve davranışlarınızla bunu sağlamanız önemli olabilir. Örneğin Huggy Wuggy korkusu olan çocuğumuza evimizde, odasında önlem alma oyunu oynanabilir, onunla beraber alacağımız önemler ve bu rutin ona güven sağlayacaktır. Eğer çocuğumuz ihtiyaç duyarsa yatarken o uyuyana kadar yanında oturabiliriz. Uykuya geçmesinde destek olmak okul öncesi dönemde oldukça sık kullandığımız bir yöntemdir. Kimi zaman kitap okumak, hikayeler anlatmak gibi ritüeller yapılabilir.
  • Yeni baş etme mekanizmaları öğretmek adına korku ile ilgili çocuk kitaplarından yararlanmak bu duyguyu normalleştirmek için büyük önem teşkil eder.

 

**Çocuğunuzun korkusunun, kaygılarının günlük işlevselliğini, rutinini (uyku/yeme düzeni, oyunlar, okul süreci) olumsuz etkiyor ise bir uzmana danışmakta fayda vardır.

     Yağmur Ercan                                                                             Sevgi Mestci

     Stajyer Psikolog                                                                            Klinik Psikolog