Okula Uyum Süreci
Çar, 11/09/2022 - 16:54 tarihinde admin tarafından gönderildi

 

Okula Uyum Süreci

         Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının (anaokullarının) amacı çocukların bedensel, psikomotor gelişimlerinin, özbakım, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil becerilerini geliştirmektir. Sosyalleşme evresine giren okul öncesi çocuğun dış dünya ile buluştuğu yerdir okullar. Çocukların kişilik oluşumunun büyük bir kısmı doğumlarından 6 yaşına kadar şekillenir. Bu yaşlarda günün büyük bir çoğunluğunu okulda geçiren çocuğun üzerinde okulun önemi büyüktür. Çocuğun okulda uyum sağlayabilmesi, sağlıklı bir eğitim öğretim süreci sürdürebilmesi için ebeveynlerin de desteğine ihtiyaç bulunmaktadır. Çocuk ancak ebeveynlerinin desteği, güveni ile sağlıklı ilişkiler kurabilmek için onlardan ayrışabilir.

 

Bu süreçte, anne babalar, çocuğun ihtiyaç ve özel gereksinimlerini öğretmenleri ve okul ile paylaşması önem taşımaktadır. Çocukları ebeveynlerin gözünden tanımak, ihtiyaçlarını önceden bilmek öğretmenlerimize ve okula, çocuğa uygun bir süreç oluşturabilmek için eğitimcilere yardımcı olur.

 

Evin ve Ebeveynlerin önemi:

Güvenli ortamından ayrılan, yeni bir ortamda yer edinmeye çalışan çocuğumuza yardım edebilmek için ebeveynler olarak bizlerin yapabilecekler şunlar olabilir;
 

  • Çocuğun evde, okulda ve dışarda kendini geliştirmesi için imkanlara fırsat tanınabilir. Yani, çocuğa yaşının özgürlüğünü vermek, “o yapamaz” demek yerine denemesine alanlar yaratmak önem taşır. Bunların başında öz bakım, yemek yeme, odasını kullanma gibi temel konular sunulabilir. Buralarda kendi kendine var olabilmek, özerklik becerisini geliştirmede etkilidir.
  • Çocukla ilişkimize dikkat etmek, duygusunu görmek, kendi duygularımızı fark etmek önemlidir. Stresli çocuklar için okul öncesi rahatlatıcı, duyguları ifade edici oyunlara yer verebilmek, okul sonrası yorgunluğunu stresini atabileceği oyunlarla onu yeniden dengeye çekebilmek önem taşımaktadır.
  • Çocuklar için yüksek standartlar koyulmamalı: her çocuğun süreci biriciktir unutulmamalıdır.
  • Okula, öğrenmeye olan çabalarını ve zor görevlere karşı gayretleri teşvik edilmeli. Sonuç değil süreç bizler için çok kıymetlidir.
  • Okul sonrası ebeveyn ve çocuklar arasında nitelikli sorular (evet/hayır cevabı verilemeyen) ile iki tarafında keyif aldığı anlamlı diyaloglar kurulsbilir. Ancak yine de sohbet etmeye gönüllü olmayan çocukların olması çok olasıdır. Unutulmamalı ki, çocuğun en iyi konuştuğu dil OYUN dilidir. Oyun ile onun dünyasına girebiliriz.

 

 

Çocuk okulda en çok beslenme, uyku gibi alanlarda zorlanabilir.

Beslenme:

  • Çocuğa yemesi için baskı yapılmamalı, zorlanmamalı.
  • Okulla birlikte arkadaşlarını gözlemleyerek bu süreçte yediklerinin yelpazesinin genişlemesi olasıdır.
  • Yeme süresinde ve miktarında esnek olunmalı. Çocuğa güç ve sorumluluk verilmelidir.

Uyku:

  • Bu süreçte önce okula güvenmesi ardından uyku sürecine dahil olması beklenebilir.
  • Uyku uyur ise okulda kalacağına dair tedirginlikleri olabilir. Bu duyguları konuşmak ve zihnindeki belirsizlikleri netleştirmek çocuğu rahatlatabilir.

 

Uyum Süreci:

Korku, insan dahil bütün canlı varlıklarda oluşan görünen ve görünmeyen tehlikelere karşı bir tepkidir. Genellikle yeni olan ve bilinmeyen her şey kaygı yaratır. Çocuklar anaokulundaki ilk zamanlarında yabancı bir ortama girdiği ve birçok bilinmeyen ile karşılaştığı için uyum sürecinin zor ve sancılı geçmesi olasıdır. Çünkü bilinmezliklerden korku, çocukların gelişimin bir parçası. Çocukların okula alışma sürecinde ebeveynlere de sorumluluk düşmektedir.

  • Çocuklardaki en yaygın kaygı belirsizliktir.
  • Kaygının sebepleri daha önce okula gitmemiş olması, evin rahat ortamından kurallı ortama geçiş, erken kalması veya uyku problemi, öğretmenin ilgisi için arkadaşları ile bir rekabet ortamında olma, ebeveynlerin kendi kaygılarını yansıtması ve çocuğa bulaştırması gibi faktörler olabilir.
  • Okula başlayan okul öncesi yaş grubundaki çocukların, ebeveyninden ayrılırken tedirgin hissetmesi, bu tedirginliği ağlama davranışı olarak göstermesi oldukça normal ve beklenen bir süreçtir.
  • Okul başlamadan önce çocukla, anaokulu hakkında konuşulması çocuğu neler beklediği konusunda hazırlar ve güven ortamı geliştirmeye destek olur.
  • Çocukları bırakırken hiçbir zaman aceleyle veda edilmemeli ve ne zaman gelecekleri, orada ne yapacakları gibi bilgiler ile güven kazanılmalı. Ancak bu süreçte okulla iş birliği içinde olunmalı ve kapıdaki vedalaşmalar gereğinden fazla uzatılmamalıdır.
  • Bırakma zamanında kullanılan ses tonun da önemi bulunmakta, sakin sesle söyleyeceği sevgi dolu sözler çocuğa geçici ayrılıkları, aşırı endişe kapılmadan karşılama kuvveti verir. Güvenli bir liman olmak ebeveynlerin en önemli görevidir.
  • Ses tonun yanında kullandığımız dilin de ayrışması gerekir. Hadi okulumuza gidelim değil, hadi okuluna gidelim gibi. Onun sesi olmayalım ki onun sesi çıkabilsin.
  • Çocuklar ebeveynlerinin duygularını aynalarlar. Bu yüzden ayrılık yüzünden korkmuş çocuğun karşısında ebeveynlerinin daha büyük kaygı göstermesi çocuğa orada kötü bir şey olacakmış hissiyatı verebilir. Ayrılma süreci daha zorlaşabilir. Aile çocuğun yanından ayrılırken çocuğa karşı tereddüt veya suçluluk duygusu yansıtmaması önemli. Önce kendi duygularımızın farkında olmak ve bu duyguları çalışıp kendimizi yatıştırıyor olmak kıymetlidir.
  • Çocuk sabah ağlayıp, gitmek istemediğini ifade edebilir ama ebeveynlerin ve öğretmenlerinin gösterdiği destek ve kararlı tavır ile bu davranışlar kısa süre içerisinde uyumlanmaya doğru değişmesi beklenir.

 

Her çocuğun okula alışması değişkenlik gösterir. Bu uyum sorunu değil bir uyum süreci. Çocuklarımıza uyumlanabilmeleri için yaklaşık 1 buçuk ay gibi bir süre tanımakta fayda vardır. Uyum sürecinin uzadığı, çocuğun uyumda güçlük çekildiği düşünüyor ise okul rehberlik servisinden yardım alınması önem taşımaktadır.

 

 

Kaynaklar:

İşçimen Gazioğlu, A. (2013). Okul ve Aile (3rd ed.). istanbul: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı.

Oruç, M., & Öztürkler, M. (2013). Çocuk ve Ergen Sağlığı (3rd ed.). istanbul: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı.

İşçimen Gazioğlu, A. (2013). Hayatın İlk Çeyreği (3rd ed.). istanbul: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı.

Bilir, Ş. (1994). Okulöncesi Eğitimcileri İçin El Kitabı (1st ed.). istanbul: YA-PA.

 

 

Klinik Psikolog Sevgi Mestci                                                       Yağmur Ercan

Okul Psikoloğu                                                          Stajyer Psikolog

 

 

 

ESKÜLAP PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ                     [email protected]

www.eskulapdanismanlik.com

Instagram: eskulapdanismanlik

TEL: 0 232 4899958

1401 Sokak,  No: 9

Alsancak İzmir