arkadaş ilişkisi
Pt, 06/28/2021 - 13:52 tarihinde admin tarafından gönderildi

Arkadaşlık çocuğun bir ya da birkaç akranı (ya da akranı olmayan diğer çocuklarla) ile kurduğu duygusal bağdır. Okul öncesi dönem gelişimin hızlı olması ve bireyin hayatında kalıcı etkiler oluşturması açısından önem taşımaktadır. Bu dönemde arkadaş ilişkileri çocuğun gelişimi açısından iki önemli etkiye sahiptir: 

  • Bunlardan birincisi çocuğun kişilik gelişimini etkilemesidir. Kişilik gelişimi büyük ölçüde çocuğun başkalarıyla olan ilişkilerine bağlıdır, kendini tanıması ve tanımlaması da bu etkileşimlerle şekillenir.
  • İkinci etki ise çocuğun sosyalleşmesi ve toplumsallaşmasıyla ilgilidir. Arkadaş grupları çocuğa başkalarına göre hareket etmeyi, girişimlerinde başkalarını ve onların beklentilerini hesaba katmayı, grup kurallarına uymayı ve önderlik -izleyicilik- gibi grup içi rollerin gereklerini öğretir. 

Çocukların bireysel özellikleri (yardımsever olma, saldırganlık, liderlik, baskıcı olma vb.), ilişkileri etkilemekte ve ilişkilerin genel yapısını oluşturmaktadır. Olumlu sosyal ilişkiler sevilmeyi, kabul edilmeyi ve olumlu ilişkileri beraberinde getirirken, olumsuz ilişkiler de dışlanmaya, reddedilmeye, sevilmemeye neden olabilmektedir.

Çocuğun kendine güveni de arkadaşlık ilişkilerini etkiler.  

Okul Öncesi Dönemde Arkadaş İlişkilerinin Gelişimi

Diğer gelişim alanlarında olduğu gibi erken çocukluk çağında kazandığı sosyal değerler ve sosyal yaşantılar, çocuğun daha ileri yaşlardaki sosyal gelişiminin temelini oluşturur. 

Çocuklar 2 yaşına kadar yalnız oynar. Diğerler çocuklarla olan ilişkileri; taklit, birbirini seyretme ve birbirinin oyuncağını alma davranışı şeklinde görülür. 3 yaştan itibaren ikili gruplar halinde oymayı tercih etseler de, daha kalabalık gruplarla da ilgilenmeye başlarlar. Kendi cinsiyetlerinden olan akranlarıyla ilişki kurma eğilimleri giderek artmaktadır. 4 yaşına kadar kız erkek ayırımı yapmadan birlikte oynayan çocuklar bu yaştan sonra daha çok kendi cinsiyet grupları içinde oynamayı ve arkadaşlık kurmayı tercih ederler; bu durum ergenliğe kadar sürer. 4-5 yaşına kadar çocuk başkalarının kendisi hakkında ne düşündüklerini fark etmez. 5 yaştan sonra çocuklar anlaşmazlıklarını çözmek için sosyal davranışlar ve sözel tartışma gibi farklı stratejiler de geliştirmeye başlar. 6-7 yaş aralığında, çocukların paylaşma, dostluk ve sempati gibi davranışlar sergilemelerinin yanı sıra, rekabet, kavga ve çatışmalar içine girdikleri gözlemlenebilmektedir. 

Okul Öncesi Dönemde Ailenin Çocuğun İlişkileri Üzerine Etkisi

Ailenin çocuk üzerindeki tutumu, çocuğun diğer çocuklarla arkadaşlığının olumlu ya da olumsuz yönlere eğilim göstermesine neden olur. Sevgi gören çocuk sevmeyi, şiddet gören çocuk kavgayı öğrenir. 

Ailede sevgi ve hoşgörüye dayalı bir ortam varsa çocuk paylaşmayı, çocuklar arası ayrım ve şiddet varsa kıskançlığı öğrenecektir. Örneğin; anne-baba, kardeşlerden birine daha fazla ilgi gösteriyorsa rekabet kıskançlıkla birlikte belirginleşir.

Çocuğun yetişkinlere aşırı derecede bağımlı olması onun çocuk grubuna uyumunu güçleştirir. Çocuğun yapması ve yapmaması gerekenler konusunda bir denge kurularak girişkenlikleri desteklenmelidir. 

Eğer yaşıtlarını yetişkinlere şikayet yolu çocuğa ödül kazandırıyorsa böyle bir çocuk arkadaşları tarafından kolay kolay "bizden biri" olarak algılanmayacaktır. 

Aile çocuğun fiziksel gelişimini de değerlendirmelidir. Fiziksel yönden iyi gelişen çocuk, oyunlara ve gruplara girmekten çekinmez ve kendine güvenir.