Okul Öncesi Çocuklarda Kural ve Sınırlar
Çar, 11/09/2022 - 17:01 tarihinde admin tarafından gönderildi

 

Okul Öncesi Çocuklarda Kural ve Sınırlar

Sınır: Sınırlar, bireyin kendi varlığını diğerlerininkinden ayırt etmeyi, haklarının nere­de başlayıp bittiğini anlamayı sağlar. Nerede dur ile karşılaşacağını bilen, nerede bir ötekinin sınırına yaklaştığını bilen çocuk nerede ne yapacağını daha iyi kavrar ve daha güvende hissederler. Bunu yeni başladığımız bir işte görev tanımımız olarak düşünebiliriz. Eğer kaçta geleceğimiz, o gün hangi görevleri yapacağımız belli olmasaydı koskoca fabrikada bir oraya bir buraya gider, bir de çalışmadığımız için kızan bir patron ile karşılaşabilirdik.

Ancak sınırlar dendiğinde ebeveynlerin aklına kimi zaman çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak, yasaklar getirmek, cezalar vermek gelebilir. Sağlıklı sınırlar çocuğu engellemek yerine çocuğun özgüven gelişimini destekleyerek yerine göre nasıl doğru davranacağı hakkında çocuğu bilgilendirmek, çevresiyle doğru iletişim kurmayı öğretmek ve çocuğun güvende olmasını sağlama işlevindedir. Aslında sınırlar, çocuğa güvenle koşabileceği bahçenin çitlerini (sınırlarını) belirler.  

 

Ebeveyn olarak nasıl sınır koyarım?

 

Bazı anne-babalar bu eğitimi ağır cezalarla verir.  Bazıları da oldukça esnek yöntemler kullanır.  Bu iki yöntem arasında gidip gelen anne babalar da vardır. Ne yazık ki cezalar çocukların benlik gelişimini negatif etkileyebilir. Çocuk kendisinin yetersiz ya da sorunlu DEĞİL DE, davranışının uygun olmadığını öğrenmelidir.

 

Kimi zaman esnek kalan sınırlar çocuğa iyi gelir. Ancak ne yazık ki kurallarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Dışarıya adımımızı attığımızda durlarla dolu bir dünya. Bu nedenle esnek kurallarla yetişen çocuk dış dünyada kendini çok engellenmiş hissedip adaptasyonda güçlük çekebilir. Bu sınırları çok zorlayıp ya da istenmediğini düşünerek fazlasıyla içe kapanabilir.

 

Bir de tutarsız sınırlardan bahsedelim. Bu da aslında çocuk için kaygı verici bir durumdur. Çocukta “dün buna izin verdin, bugün neden vermiyorsun? Beni artık sevmiyor musun?” gibi kafa karışıklığı, kaygı, öfke gibi durumlar yaratabilir.

 

Bu nedenle en doğru yöntem açık ve net sınırlara sahip olmaktır. Unutulmamalıdır ki karşımızda bir okulöncesi çocuk vardır. Bu yaş grubunda çocuklar somut örneklerle öğrenirler. Kurallarımızı somutlaştırmak bu kuralları akıllarında tutmada onlara yardımcı olur. Örneğin kural panoları hazırlanarak çocuk da sürece dahil edilebilir. Hafızaları bizden daha zayıftır bu nedenle istediğimiz kuralla ilgili yerlere belli hatırlatıcılar konabilir. Örneğin tuvalete el yıkama ile ilgili hatırlatıcılar konabilir. Çocuk her bunu yaptığında bir kutucuk boyayabilir ya da “yaptım” sütunlarını işaretleyerek ilerleme kaydedebilir. Sonuç değil süreç çocuklarımız için önemlidir. İlerlediğini görmek, yaptığını, hatırladığını, uygulayabildiğini somut olarak görmek ona da iyi gelir.

 

 

 

 

 

Kuralları ve sınırları koyduktan sonra tutarlı olmak ve çocuğa bu anlamda model olmak önemlidir. Örneğin “Oynamadan önce odanı temizle.”  dediğimizde ve çocuk odasını temizlemeden oyuna gittiğinde,  onun görevini anneler üstlenir. Böylece çocuk, koymak istediğimiz kural ve ondan beklediğimiz şey hakkında belirsiz, karmaşık bir mesaj almış olur. Yani sözlerimiz “Odanı temizle.”  derken davranışlarımız, “Odanı temizlemesen de olur, sen yapmasan da ben yaparım zaten” anlamına gelebilir. Kimi zamanda  ebeveynlerden biri çıkardıklarını etrafa koyuyor ise bunu çocuktan beklemek haksızlık olur. Unutmayın ki çocuklar söylediklerimizdense, yaptıklarımızı yaparlar.

 

Çocuğuma nasıl kurallar koymalıyım? Bu sorunun cevabında şunlar düşünülmelidir, bana zarar veriyor mu?, çevreye zarar veriyor mu? Ya da kendine zarar veriyor mu? Bu üçünden birinin olması durumunda çocuğa bir sınır koymak gerekebilir. Okul öncesi grupta çok fazla kural koymak çocuğa engellenmiş hissettirebilir. Bu nedenle az az başlamak. Birini çözdükçe başka konularda da ilerlemek önemlidir. Çocuğa YAŞI KADAR kural koymak, daha fazla kural ve sınıra tabi tutmamak önemlidir.

 

Kuralların dili kimi zaman  “Televizyon YASAK”, “Tablet YASAK”, “Vurmamak” gibi negatiflerden oluşabilir. Bunun yerine ondan ne bekliyoruz bu açık bir şekilde belirtilmelidir. Tablet süren bittiğinde tableti kaldırmak, Birbirimize vurmak yerine konuşarak duygularımızı ifade etmek vb. şekilde olumlu bir dil kullanılabilir. Hem dilimiz hem de somut dönemde olan çocuğumuzun anlayabilmesi ve hatırlayabilmesi için belki birlikte çizeceğimiz ya da dergilerden kesebileceğimiz görsellerle bu kuralları desteklemek büyük önem taşır.

 

Özetler,

  • Sınırlar, çocukların yaşlarına ve gelişim özelliklerine uygun olmalıdır.
  • Gelişim sürecini engelleyici bir tutum sergilenmemelidir. Çocuğa yaşının özgürlüğü verilmelidir.
  • “Yapma! Dur!” şeklinde tepki vermek yerine bu sınırı neden koyma ihtiyacı hissettiğinizi açıklamak önemlidir.
  • Çocuğunuzun hizasına eğilerek ve göz teması kurarak sınırları ona anlatılmak iletişim için önemli bir noktadır.
  • Ebeveynler arasında ortak bir dille sınırlar belirlenmeli, kurallar başka kişiler tarafından değiştirilmemesi tutarlılık açısından önemlidir. Belirlenen HAYIR’lar EVET’lere döner ise bu çocuğun esneyebiliriz, biraz daha zorlayabilirim, şeklinde bir tutum izlemesine neden olabilir.
  • Tartışma veya kriz anlarında sınırlar oluşturulmamalıdır. Bu zamanlarda oluşan sınırlar işe yaramazlar. Kurallar ve sınırlar herkesin sakin olduğu ve birbirini dinlediği anda oluşturulmalıdır. Uyulmayan kurallarda nasıl hatırlatmalar yapılacağı önceden konuşulmalıdır.

 

 

     Klinik Psikolog Emel Alğan Oginni                                              Klinik Psikolog Sevgi Mestci